16 Şubat 2011 Çarşamba

Erkekler Kadınlar Hakkında Neleri Bilmezler


Erkekler kadinlar hakkinda neyi bilmezler?

BIR: Kadinlarin 'altinci hisse' sahip olduklarini... 

IKI: Bilinenin aksine kadinlarin 'muayyen gununun', uc-bes gunle sinirli olmadigini... Kadinin muayyen gunu; bir  hafta oncesinden baslar, bir hafta sonrasinda da biter. 
Erkegin de bir ay icinde kadini anlamak icin onunde topu  topu iki haftasi kaliyor. 

UC: 'Seni seviyorum' sozunu bir kadinin gun icinde en az yuz kez duymak istedigini... Kadinlarin erkeklerden  bikmadan, usanmadan duymak istedikleri tek soz budur. 

DORT: Kadinlarin en yakinindaki kiz arkadaslarina, partnerinin 'yatak odasi' hakkinda dedikodu yaptiklarini... 'Yatak odasi sirlari' diye bir sey yoktur. 

BES: Surekli 'dirdir' Eden kadinlarda art niyet aranmamasi gerektigini. Cunku kadinlar konusmayi 'samimiyet' sanar. 

ALTI: 'Capkinin hasinin' erkekten degil; esasinda kadindan ciktigini... 

YEDI: Kadinin, 'kapagi acik bir kitap gibi oldugunu'... Aslinda erkekler 'kapagi kapali bir defter gibidir'... Cunku her erkegin defterini mutlaka bir kadin 'durmustur'. 

SEKIZ: 'Kadin istemeden hicbir seyin olamayacagini'... Oysaki erkekler kendileri istedigi icin kadinlarin onlarla birlikte olduklarini saniyorlar.

...Ruhumdan Nâmeler...

İçim sıkılıyor... Ruhum daralıyor... Kendime ait olan yaşamın aslında istediğimden ya da hayalimde olandan çok farklı olduğunu hissediyorum bu da beni içe döndürüyor...

Gelişimini hala tamamlamamış insanların karşısında gelişmiş olarak dik durabilmek o kadar imkansız ki... Hep kambursunuz hep...

Sevmiyorum... İstemiyorum... Beğenmiyorum aslında... Peki neden? Neden bu sonuna kadar gitme çabam? Onu kendime bile açıklayamıyorum.

Belki yaptırımlar, belki mantık, belki aslında artık akışın dışına çıkabilecek gücümün olmamasından olabilir mi? Bilmem... Belki... yoo yoo... Kesinlikle!

Bugune dek o kadar sıradan yaşadım ki hala sıradan giden hayatımı kendimce renklendirme çabalarımda da hep bataklığa saplanıyorum. Gittikçe daha derine... Daha derine...

Hatalı olan benim! Hayatımın hiçbir bölümünde " Görünen köy klavuz istemez" demedim, diyemedim. " Klavuzu ben olurum" dedim. Eee peki olabildim mi? İç huzurumun olmadığını düşünerek demek ki başaramamışım diyorum.

İş hayatı... Kariyer hedefleri... Hiçbir zaman hırslı olmadım. Sadece ayaklarım her zaman yere bastı ve bunun gerekliliğine inandım. Ama gördüm ki bulutlarda olanlar aydınlığa daha çabuk ulaştılar. Ya da her zaman oradaydılar...

Duygusal hayat... Mutluluk hayalleri... Hiçbir zaman körkütük, aptal, saf aşık olamadım. Her zaman kalp-mantık dengesi oluşturdum bünyede, her zaman güçlü oldum ve bunun gerekliliğine inandım. Ama gördüm ki saf pamuk prensesler daha çok mutlu oldular... Ya da onlar zaten mutluydular...

MaTHiLDa

16.02.2011